- Haberler
- Gündem
- Küçük Mahra'nın babası: 'İnşallah bundan sonra başka çocukları bu şekilde toprağa vermeyeceğiz'
Küçük Mahra'nın babası: 'İnşallah bundan sonra başka çocukları bu şekilde toprağa vermeyeceğiz'
Antalya'nın Serik ilçesinde köpekten kaçarken yola çıkan ve kamyonun çarpması sonucu tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden küçük Mahra'nın babası Murat Pınar, 'İnşallah bundan sonra başka çocukları bu şekilde toprağa vermeyeceğiz. Bunun için elimden gelen her türlü mücadeleyi yapacağım. Dava süreçlerimiz olacak. Gerekli olan her kurumu herkesi dava ettik' dedi.
Antalya’nın Serik ilçesinde köpekten kaçarken yola çıkan ve kamyonun çarpması sonucu tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden küçük Mahra’nın babası Murat Pınar, “İnşallah bundan sonra başka çocukları bu şekilde toprağa vermeyeceğiz. Bunun için elimden gelen her türlü mücadeleyi yapacağım. Dava süreçlerimiz olacak. Gerekli olan her kurumu herkesi dava ettik” dedi.
Serik ilçesinde köpekten kaçarken yola çıkan ve kamyonun çarpması sonucu hastanede hayatını kaybeden 9 yaşındaki Mahra Melin Pınar, Belek Camii’nde toprağa verildi. Cenaze sonrasın gazetecilerin sorunu cevaplayan acılı baba Murat Pınar, “Şu anda çok zor durumdayım. İnşallah bundan sonra başka çocukları bu şekilde toprağa vermeyeceğiz. Bunun için elimden gelen her türlü mücadeleyi yapacağım. Dava süreçlerimiz olacak. Gerekli olan her kurumu herkesi dava ettik. Bunların sonucunu beklerken de biz de bu başıboş sokak köpekleri için gerekli olan çalışmayı yapacağız. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine de cenazede konuyu aktardım. Bu çocuklar hepimizin çocuğu, sizin de çocuklarınız, devletin çocuğu olduğunu söyledim. Bu sorunu çözmek sizin boynunuzun borcu dedik. Ne yapacaklar göreceğiz” dedi.
“Son iki saat biz vedalaşalım diye doktorlar yaşatmaya çalıştı”
Bundan sonra da susmayacağını dile getiren Pınar, “Sonuna kadar mücadele edeceğim. İsteyen herkesin yanında olacağım. Kim isterse. Herkese destek vereceğim. Beynin vücuda hükmedememesinden dolayı kalp dayanmadı. Son iki saat biz vedalaşalım diye doktorlar yaşatmaya çalıştı. Herkes vedalaştı. Doktorlara teşekkür ederim. En son tansiyonu 6-2’ye düşmüştü. Daha fazla gücü yetmedi. Sonra kaybettik. 45 dakika kalp masaj yapıldı ama olmadı. Gerçekten bir melekti. Son sözü Pazar günü gelince kaza günü hastaneye getirdiğimizde, “Babacığım ölmeyeceğim demi demişti?” İyileşeceksin demiştim. Ama başaramadık, koruyamadım. Diğer evlatlarımı koruyacağım” diye konuştu.