• Haberler
  • Gündem
  • İlişkilerde hep aynı şeylerin yaşanması tesadüf değil

İlişkilerde hep aynı şeylerin yaşanması tesadüf değil

'Neden hep aynı tarz insanlar giriyor hayatıma?' sorusunu karşılık olarak kendi temel inançlarımızı pekiştiren insanlara karşı çekim eğiliminin 'Şema Kimyası' ile ifade edildiğini belirten Prof. Dr. Psikiyatrist Nurhan Fıstıkçı bu yüzden romantik eş seçiminin bir tesadüf olmadığını vurguladı.

“Neden hep aynı tarz insanlar giriyor hayatıma?” sorusunu karşılık olarak kendi temel inançlarımızı pekiştiren insanlara karşı çekim eğiliminin “Şema Kimyası” ile ifade edildiğini belirten Prof. Dr. Psikiyatrist Nurhan Fıstıkçı bu yüzden romantik eş seçiminin bir tesadüf olmadığını vurguladı.

“İlişkide kırgın ve yalnız hissediyorsanız fedakârlık şeması iş başında olabilir”

Şemalar, erken çocukluk etkileşimlerinin bir sonucu olarak geliştirilen temel inançlardır. Yaşanılan olayları anlamlandırmak ve verilen tepkiler şemalar aracılığı ile olur. Şemaların, romantik ilişkilere yaklaşım da dahil olmak üzere yetişkin yaşamları hakkında birçok bilgi verdiğini belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Psikiyatrist Nurhan Fıstıkçı, “Örneğin, bir ilişkide kendinizi kırgın ve yalnız hissediyorsanız fedakârlık şeması iş başında olabilir. Bu, kendi ihtiyaçlarınızı görmezden gelirken başkalarının ihtiyaçları konusunda uyanık olma eğiliminde olduğunuz bir kalıptır. ‘Şema Kimyası’, kendi temel inançlarımızı pekiştiren insanlara karşı çekim eğilimini ifade eder. Kendini feda etme şemasına sahip bir kişi kendi değerlerini ve ihtiyaçlarını her durumda öncelik olarak gören kişilere; başka bir deyişle bir haklılık şemasına sahip olan kişilerle birlikte olma davranışı sergileyebilir. Çünkü kendini feda etme şeması ve haklılık şeması birbirini güçlendirir” şeklinde konuştu.

Romantik eş seçimi tesadüf değil

“Genel olarak, yetişkin romantik eş seçimi tesadüf değildir” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Psikiyatrist Nurhan Fıstıkçı, “Şema kimyası, duygusal olarak ‘yaralama’ potansiyeline sahip bir kişiyle romantik bir bağlantı gerçekleştiğinde hissedilen yoğun duyguya atıfta bulunur. Benzer şekilde çocuklukta bakımı sağlayan bağlanma figürleri tarafından da ‘yaralanma’ olmuş olabilir. Şema kimyası, şemaları ya da kişinin kendisiyle ilgili derin inançlarını tetikleyecek ve güçlendirecek insanlara karşı daha romantik bir çekim duyma eğilimini ifade eder” dedi.

“Çocuklukta terk edilme deneyimi olanlar, ilişkilerde kendisini terk edecek kişileri seçmesi muhtemel”

Şema odaklı ilişkilerin, arkadaşlıklar ve iş ilişkileri de dahil olmak üzere doğası gereği platonik olabileceğini belirten Prof. Dr. Psikiyatrist Nurhan Fıstıkçı, “Çocuklukta terk edilme yaşantısı olan kişilerin romantik ilişkilerde kendini terk etmesi muhtemel kişilere karşı çekim duyması da şema kimyası ile açıklanır. Bir yandan bilindik olan yaşantıyı onarma çabası vardır. Beklenti terk edilme olduğundan kişi kendini ilişkide güvenceye almaya çalışır. Terk edilmemek için elinden geleni yapar ya da bağlanmaktan uzak durur. Çünkü bağlanma gerçekleştikten sonra geçen her zaman terk edilmenin acısı katlayacaktır” dedi.

Çabuk başlayan aşk eğer çabuk sönüyor ve bu tekrarlıyorsa şema kimyasının devreye girdiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Fıstıkçı, tekrarlayan ilişki örüntülerinin şemaların keşfedilmesine yardımcı olduğunu belirterek; anne, baba, kardeş ve çevreyle çocukluk etkileşim ve öğrenmelerinin terapide araştırılması gerektiğini vurguladı.

Bakmadan Geçme