IMF Türkiye'nin büyüme tahminini 2023 ve 2024 için yükseltti
IMF, Temmuz 2023 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu 'Kısa Vadeli Dayanıklılık, Kalıcı Zorluklar' başlığıyla yayımladı.
IMF, Temmuz 2023 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu "Kısa Vadeli Dayanıklılık, Kalıcı Zorluklar" başlığıyla yayımladı. Rapor, küresel ekonominin Kovid-19 salgını ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından yavaşladığını ve geçen yılki büyümeyi engelleyen güçlerin hala devam ettiğini vurguluyordu. Ayrıca, enflasyonun hala yüksek seyrettiği ve hanehalkının satın alma gücünü aşındırmaya devam ettiği belirtiliyordu. Merkez bankalarının enflasyona karşı sıkı politikaları, borçlanma maliyetlerini artırarak ekonomik aktiviteyi sınırlamaya devam ediyordu.
Raporda, özellikle dünyanın en fakir ülkelerinin, salgın öncesi tahminlerle karşılaştırıldığında büyük çıktı kayıpları yaşadığına dikkat çekiliyordu. Bu durum, küresel ekonomik aktivitenin hizmet sektörünün etkisiyle dirençli olduğu ancak imalat ve hizmet dışı sektörlerin zayıflık gösterdiği şeklinde yorumlanıyordu. İkinci çeyreğe ilişkin yüksek frekanslı göstergeler ise faaliyette daha geniş bir yavaşlamaya işaret ediyordu.
Raporda ayrıca, uluslararası ticaret ve imalat sektöründeki talep ve üretim göstergelerinin zayıflığa işaret ettiği belirtilerek, salgın sırasında biriken fazla tasarrufların özellikle ABD gibi gelişmiş ekonomilerde azaldığı ve böylece şoklara karşı daha ince bir tampon oluşturduğu ifade ediliyordu. Ancak Ukrayna'daki savaşın şiddetlenmesi ve aşırı hava olayları gibi yeni şokların ortaya çıkması durumunda enflasyonun yüksek kalabileceği uyarısında bulunuluyordu. Raporda, merkez bankalarının bu şoklara karşı daha fazla politika sıkılaştırması ve finans sektöründeki çalkantının yeniden başlaması riskine dikkat çekiliyordu.
IMF'nin raporunda, çoğu ekonomide öncelikler arasında finansal istikrarın sağlanması ve enflasyonun düşürülmesi olduğu vurgulanarak merkez bankalarının fiyat istikrarını tesis etme odaklı politikalara yönelmesi gerektiği belirtiliyordu. ABD'deki borç limiti açmazının çözülmesi ve ABD ile İsviçre bankacılığındaki türbülansın kontrol altına alınması gibi adımların finans sektörü risklerini azalttığına dikkat çekiliyordu.
Küresel enflasyon beklentisinin 2023 yılında yüzde 6,8'e düşmesi beklenirken, çekirdek enflasyonun da kademeli olarak azalması öngörülüyordu. Öte yandan, ABD ekonomisinin büyüme tahmini, daha önce öngörülenin üzerinde yüzde 1,8 olarak revize edilmişti. Avro Bölgesi ekonomisinin büyüme hızının ise bu yıl yüzde 0,9'a gerileyeceği ve 2024'te yüzde 1,5 olarak öngörüldüğü belirtiliyordu. Diğer gelişmiş ülkelerin büyüme tahminlerinde de değişiklikler yapılmıştı.
Çin'in ekonomik büyüme tahmini değiştirilmeyerek, 2023 için yüzde 5,2 ve 2024 için yüzde 4,5 olarak korunmuştu. Hindistan ekonomisinin büyüme beklentisi ise bu yıl için yüzde 5,9'dan yüzde 6,1'e yükseltilmiş ve gelecek yıl için yüzde 6,3 olarak bırakılmıştı.
Türkiye ekonomisinin büyüme tahmini ise 2023 için yüzde 3 ve 2024 için yüzde 2,8 olarak revize edilmişti. Bu, Türkiye'nin ekonomik toparlanma sürecinin devam ettiğine dair olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyordu. Ancak, raporun diğer taraftan belirttiği zorluklar ve küresel ekonomideki riskler de dikkate alınarak, önümüzdeki dönemde alınacak ekonomi politikalarının büyük önem taşıdığı vurgulanıyordu. Bu bağlamda, Türkiye'nin ekonomik geleceği hala belirsizliklerle dolu bir süreçti ve alınacak adımların dikkatle takip edilmesi gerekiyordu.