Orman yangınlarına keçiboynuzlu tampon bölge önerisi
Osmaniye tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Kazmaca yangınında 30 bin hektar alan küle dönerken, birçok yerleşim alanı da tehdit altında kalmıştı. Yerleşim alanlarındaki tehdidin azaltılması için çözüm önerisinde bulunan Kazmaca Köyü Muhtarı Seyit Ahmet Babaoğlan, çam ağacının atom bombası gibi yangını körüklediğini bundan dolayı da köylerin etrafına tampon bölge olarak keçiboynuzu gibi ağaçların dikilmesini arzu ettiklerini söyledi.
Osmaniye tarihinin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen Kazmaca yangınında 30 bin hektar alan küle dönerken, birçok yerleşim alanı da tehdit altında kalmıştı. Yerleşim alanlarındaki tehdidin azaltılması için çözüm önerisinde bulunan Kazmaca Köyü Muhtarı Seyit Ahmet Babaoğlan, çam ağacının atom bombası gibi yangını körüklediğini bundan dolayı da köylerin etrafına tampon bölge olarak keçiboynuzu gibi ağaçların dikilmesini arzu ettiklerini söyledi.
Merkeze bağlı Kazmaca köyü Meydan Mahallesi'nde 28 Temmuz günü saat 15.15'te başlayan orman yangını rüzgarın da etkisiyle kısa sürede 15 kilometrelik bir alana yayılmış, yaklaşık 30 bin hektar alan küle dönmüştü. Osmaniye'nin il statüsü kazanmasından sonra tarihin en büyük yangını olarak kayıtlara geçen yangın Kazmaca ve Sarpınağzı köyleri başta olmak üzere Kadirli ilçesi Karatepe köyüne bağlı birçok mahalleyi tehdit altına almıştı. Yaklaşık 3 gün sonra kontrol altına alınan yangında birçok ev ve ahır yanarken hayvanlar da telef olmuştu. Bir yıl içerisinde yangının kara izi tamamen silinirken köyü tehdit altında kalan Muhtar Seyit Ahmet Babaoğlan, tehdidin en aza indirilmesi için çözüm önerisinde bulundu. Çam ağacının atom bombası gibi yangını körüklediğinden dolayı yerleşim alanlarına tehdit olduğunu dile getiren Muhtar Babaoğlan, köyün etrafına tampon bölge olması ve köye ekonomik katkı sağlaması amacıyla keçiboynuzu ağaçlarının dikilmesini arzu ettiklerini söyledi.
'Allah devletten razı olsun'
Yangınla mücadele köylülerin büyük desteği olduğunu ifade eden Kazmaca Köyü Muhtarı Seyit Ahmet Babaoğlan, 'Yangını Allah kimseye göstermesin. Çünkü ancak yaşayan bilir. Bölgemizin yeşil alanı komple gitti simsiyah hayalet bir köy durumuna geldik. Çünkü çam ağacı atom bombası gibi yangını körükleyen bir ağaç. Bundan dolayı köylerin etrafının tampon bölge olarak keçiboynuzu gibi ağaçlarla ağaçlandırmasını gönül arzu ediyor. Köylü vatandaşlarımızın ahırları yandı. Bazı evlerimiz yandı. Devletten Allah razı olsun. Birçok hayır kuruluşları da ahırların yapımında destek oldu. Tamamen yanan bir evimiz vardı. Valimiz Erdinç Yılmaz, bütün finansmanının devlet tarafından karşılanacak şekilde talimat verdi. Vatandaşımızın da evi yapıldı. İçine taşındılar. Kısmi yananların da zararları giderildi. Yangınla mücadele de köylü vatandaşlarımız çalışmaların içerisinde oldu. Vatandaşlarımız mücadelenin içerisinde olmasaydı belki de mahallelerimizin 3-4 tanesi komple yanacaktı. Çünkü Türkiye'nin birçok noktasında geniş yangınlar çıktı. Ayrıca Olukbaşı Yaylası civarında yangın çıktı. Orada yerleşim alanı daha genişti. Helikopterler, uçaklar oraya yönlenince vatandaşlar arazözlerle beraber traktörleriyle gerekli mücadeleyi yaptı. Bundan dolayı da köylümle de gurur duyuyorum' diye konuştu.