BAYRAM BAŞARAN >> EKO-ANALİZ
(AKAJANS) - Ekonomideki en önemli temel unsur daima güvendir. Diğer veriler bu güvene gör anlam kazanır. Şayet bir piyasada ekonomide güven varsa o ülkede kur dalgalanmalarının boyutu küçük kalır ve manipülatörlere istedikleri ortam sağlanmaz.

Geçen hafta bu dün Türk lirasını aşağı yönlü dalgalı bir seyri izleyeceğini söylemiştik televizyonlarda, sosyal medyada yaptığımız konuşmalarda…  Bunu neye göre demiştik?

Bu Habere de Bak

Büyük reset başlıyor... İnsanlık nereye?

1- Piyasa yeni ekonomi yönetimine temkinli bir kredi açmıştı. Merkez Bankasının faiz artırımının arkasında duracağı ve bunun kalıcı etkisinin de “ekonomi ve hukuk reformu”na bağlı olduğunu söylemiştik. Bu reformlar 4 aya yakındır açıklamayınca huzursuzluk başladı, “acabalar” arttı?

2- Enflasyon rakamlarının doların 8,48 TL’yi gördüğü dönemlerdeki gibi inandırıcılıktan uzak olması.

3- Ekonominin düzeleceğine inanmayanların oranının kimi anketlere göre yüzde 80’ler, kimi anketlere göre ise yüzde 65’lere yükselmesi

4- İşsizlik oranı İsveç gibi bir ülkede yüzde 9’a çıkarken bu rakamın Türkiye’de yüzde 12,7 açıklanması ve buna kimsenin inanmaması, tamamen inandırıcılıktan uzak olması.

5- Şeffaflığın olmaması.

Bu Habere de Bak

Ekonomide tehdit işe yarar mı?

6-Başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerde enflasyon beklentilerinin artması dolaysıyla tahvil faizlerinin yukarı çekilmesi ve dövizin bu yüksek faizden faydalanmak için kendi faizlerinin yüksek olduğu ülkelere yönelecek olması.

7-Türkiye ve dünyadan salgının isten seviyede düşmemesi ve aşılama çalışmalarının çok yavaş ilerliyor olmaması.

Bunları Türk lirasına değer kaybettirecek ana unsurlar olarak ön görmüştük..

TL bir ayda kazandığı değeri böyle kaybetti

Bunları asıl tetikleyen ise yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Cumhurbaşkanı’nın doların 8,48 e kadar çıktığı dönemdeki Maliye ve Hazine Bakanı’nı (Berat Albayrak) savunuyor olması, yeni bakana açılan krediyi bir anda negatife çevirdi.

Geçmiş yıllarda Merkez Bankası döviz alım ve döviz satım ihalelerini kendi sayfalarından ilan eder ihtiyacı olan serbestçe girer alır veya satardı.

Doların 8,48’e kadar çıktığı dönemde 128 milyar dolar satıldığı dönemde bu şeffaflığı terk etti. Ve kamu bankalarına dövizi verdi. Kamu bankaları bu 128 milyar dolar olarak hesaplanan bu döviz satışın yanlıştı. Bir de buna şeffaflık olmadan satış yapılması ve hele hele bir de Cumhurbaşkanı’nın özellikle de Hazine ve Maliye Bakanı’nın bunu savunuyor olması kredibiliteyi düşürdü ve TL tahminimizden daha hızlı değer kaybetmeye başladı.

Hadi Cumhurbaşkanı siyaseten söyledi…

Hazine Bakanı’nın bunu savunuyor olmasını “Şapka düştü kel göründü” misali piyasalardaki “Acaba mı?” sorunun yanıtını negatif olarak karşımıza çıkınca olan oldu ve TL bir ayda kazandığı değeri iki günde kaybetti.

Soru şu bundan sonra ne olur?

Cevap ortada…

Bitcoin nereye…

Bir de Bitcoin olayı var. Dünyada Bitcoin’e yatrım yapan ülkeler açıklandı. Buna çok dikkat edin 1. sırada Nijerya var yüzde 33 ile, ikinci sırada Vietnam var yüzde 26 ile, üçüncü sırada Filipinler var yüzde 21 ile ve şimdi sıkı durun; 4. sırada yüzde 16 ile Türkiye var…

Gelişmiş ülkelerden bir tek Almanya var yüzde 6 ile.  İlk onda ABD yok, İngiltere yok, Japonya yok, Çin yok…

 İşte durum bu..

Bunun üzerine çok yorum yapılabilir. Bunu da haftaya bırakalım…