Türkiye'nin 'bulut' şirketi bu yıl da vMind seçildi
Türkiye'nin en prestijli ve en büyük bilişim şirketlerinin yer aldığı 'Bilişim 500 Araştırması' sonuçları açıklandı. Yerli, yabancı birçok şirketin yer aldığı araştırmada, Türkiye Merkezli Üretici 'Yılın Bulut Hizmeti' kategorisinde vMind Bilgi Teknolojileri şirketi, 4. kez birinci oldu.
Türkiye’nin en prestijli ve en büyük bilişim şirketlerinin yer aldığı ‘Bilişim 500 Araştırması’ sonuçları açıklandı. Yerli, yabancı birçok şirketin yer aldığı araştırmada, Türkiye Merkezli Üretici ‘Yılın Bulut Hizmeti’ kategorisinde vMind Bilgi Teknolojileri şirketi, 4. kez birinci oldu.
Şirket, yakın zamanda Avrupa’ya açılmaya hazırlanıyor. Avrupa’da güvenilir bir liman olmak istediklerini söyleyen vMind Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Volkan Duman; “Ürün ve çözümlerimizi kolay ve güvenli bir şekilde, Avrupa’daki potansiyel müşterilerimize ulaştırabilmeyi, başka bulut çözümlerini kullanan ya da kendi bilgi işlem yapılarını buluta taşımak isteyen tüm işletmelere hızlı ve kolay bir platform sağlamayı hedeflemekteyiz” dedi.
“vMind’ın içinde network seviyesinden, uygulama seviyesine kadar birçok servis var”
Türkiye’nin öncü ve lider bulut markası olmak hayaliyle vMind Bilgi Teknolojilerini kurduklarını ifade eden Duman, veri güvenliği ve bulut hizmetleri konusunda önemli konulara değindi. Duman, “Bulut Bilişim bütün şirketlerin kullanabilecekleri ve iyi servis alabilecekleri bir alan. Bunu Türkiye’de yönetilen servisler ile birlikte verebilmek önemliydi. vMind bulut bilişim hizmetleri, içinde network seviyesinden, uygulama seviyesine kadar birçok katmanda paket bir servis sağlamakta. Bulut servisi aslında, içinde hizmetin ve teknik birçok detayında bulunduğu ve bunların birlikte sunulduğu zaman asıl hedefine ulaşılabilen bir iş. Sırrımız, sağladığı katma değeri, uluslararası yüksek IT standartlarında, entegrasyon tecrübesi ile her katmanında hızlı ve güvenilir bir platforma sahip olmasından geçiyor. Teknoloji ve yeniliklerin de imkan vermesiyle birlikte dünyanın her tarafında artık küçük, büyük tüm şirketler, IT altyapılarında kendilerinde durması gerekmeyen kısımları veya sistemin tamamını bulut ortamlarına taşımayı planlıyor. Bunun bir de finansal avantajları ve tutarlı bir bütçe ile çalışmak isteyen şirketlerin önünü görebilmelerine yardımcı olan ödeme avantajları var. Çeşitli vesilelerle buluta geçen firmaları her daim ayakta tutmak için iyi markalarla iyi hizmet vermeniz gerekiyor. Biz de YTÜ Yıldız Teknopark’ın içerisinde kendi geliştirdiğimiz yazılımlar ve çözümleri endüstriyel çözümlerle birleştirerek esnek ve güvenli, sanal liman anlamına gelen, portvMind adında bir bulut markası oluşturduk. Bu konuda Türkiye’de yerli üreticiler statüsünde son 3 yıldır olduğu gibi; yakın zamanda açıklanan ve 2021 yılı rakamlarıyla değerlendirme yapan, Bilişim 500 araştırma sonuçlarına göre bu yıl 4. kez birinci olduk” dedi.
“Aklınıza gelebilecek en kıymetli mücevher eşittir veri”
Verinin önemine değinen Duman şunları söyledi; “Veri eşittir para, değer ve zaman. Sistemde olan bir verinin değerini bazen mücevherle ya da çok daha değerli bir şeyle ölçebilirsiniz. Nasıl değerli olan varlıklarınızı korumak için çok fazla seçeneğiniz yoksa, verilerinizi saklamak için de mantıklı olabilecek yöntem ya da seçenekler de sınırlıdır. Örneğin; onları evinizde tutabilirsiniz, evinizi güçlendirebilirsiniz ama hiçbir zaman bir banka olamazsınız. Her geçen gün bizim için önemi daha da artan verilerimiz artık evimizde tuttuğumuzda güvende olmayacak kadar değerli hale geldi. Bir başka bakış açısıyla değerlendirirsek, sistemlerinize ya da verilerinize ulaşamadığınızda, eğer fatura kesemiyorsanız, bir turnikeden ya da kapıdan geçemiyorsanız, bu konu artık çok kritiktir. Tüm bunlarla birlikte daha rahat anlaşılabilir ki verilerimiz ve uygulamalarımız her zaman güvende ve sürekli olarak ayakta duran bir çalışma ortamında olmak zorunda. Onları 7/24 gözlemelisiniz, güncellemelisiniz, backupları’nı (yedekleme) almalısınız ve aldığınız backupları standartlar gereği başka 3’üncü lokasyonlara çıkarmalısınız, bunları test edip kontrollerini yapmalısınız, güvenlik politikalarını geliştirmelisiniz. Yani veriyi güvenli halde tutmak için uygulamanız ve dikkat etmeniz gereken onlarca konu var. vMind tam da bunları yapıyor. Bu hizmetlerin gerçekleşmesini bekleyen ya da farkında olmasa da bu yapılara ihtiyacı olan tüm kurumların aslında yapması gereken şeyleri yapabilmelerine yardımcı oluyor. “Bir şirketin yüksek maliyetine katlanarak tüm bunları yapabilmesi mümkün gibi gözükse de asıl işi IT yönetimi olmayan bir işletmenin, kendi sistem odalarında ve öz kaynaklarıyla sürdürülebilir olarak, dört dörtlük verim alabilmeleri çok mümkün gözükmüyor.”
“Evimizin, ofimizin içinden internet otobanları geçiyor”
İnternet teknolojilerinin gelişimini takiben, veri güvenliğinin öneminin de arttırdığının altını çizen Volkan Duman, “Biliyorsunuz internet artık eskiden olduğu gibi değil. Gigabitler, yüksek kotalar ve yüksek erişim alternatifleriyle herkesin teknik jargonlara hâkim olacağı şekilde yaygınlaştı. Artık annelerimiz dahil sadece teknik insanların bildiği jargonları kullanarak iletişim kurabiliyoruz. Hepimiz aile bireyleriyle “...sana 20 gigabyte internet kotası yeterli olmuyor mu?” türünde gizli teknik sohbetlerimiz var. Bit’ler, Byte’lar... Yani evimizin içinden artık internet otobanları geçiyor. Önceden talihi yollardan bize ulaşabilmesi mümkün olmayan kötü niyetli internet kullanıcılar, hackerlar şimdilerde geniş şeritli otobanlarla bize kolayca ve hızla ulaşabiliyor. Bizden çıkıp, bir başkasına ulaşabilmesi için sadece gaza basması yetebiliyor. Verilerinizin içinde saklandığı bilgisayarınızı en yakınınızda, yastığınızın altında saklasanız bile; eğer cihazınız internete bağlıysa bunun bir önemi kalmıyor. Güvende olduğundan söz etmek mümkün olmuyor. Her ne kadar yüzde yüz güvende olmak çok kolay olmasa da asgari bir seviye içinde kalabilmek için yukarıda sıraladığımız maddeleri de içine alan geniş bir yönergeyi uygulamak zorundasınız. Tüm bunları yapabilmek için kendisinin geliştirdiği çözümlerle birlikte, gereken hususları, uluslararası kalite standartlarının gerektirdiği şartlarda ve kalite standartlarının gerektirdiği sertifikalarla yapıyor” şeklinde konuştu.
“Avrupa Birliği pazarı, bizim en yakın planımızı oluşturuyor”
Son olarak, gelecek hedeflerine değinen Duman, “Vermiş olduğu servisleri Avrupa’dan, Amerika’dan ve Afrika’dan halihazırda kullanan müşterilerimiz var. Yapılan yatırımlar ve Teknopark’ta geliştirdiği çözümlerle birlikte temel amacımız, şirketin büyümesini bölgede olduğu kadar dünya çapında da gerçekleştirebilmek. Avrupa birliği ülkeleri, stratejik planımızın ilk fazını oluşturuyor. Markamız AB içinde hizmet veriyor olması ülkemiz için de çok kritik bir öneme sahip. Orada geniş ve karlı bir pazar var. O pazara bizimle diğer Türk oyuncuların olgunlaştırdıkları servis ve uygulamaları kolayca götürebiliriz. Bu tip bir platformun stratejik olarak bölgede aktif rol alması bizce çok önemli. Bir bakıma ortam sağlayıcı görevindeyiz. Bir köprü veya güvenilir bir liman olarak, uygulama geliştiricileri, aynı zamanda potansiyel stratejik iş ortaklarımızı, B2B, B2C yani internet üzerinden iş yapan uygulama şirketlerini, bizimle partner olmaya davet ediyoruz. Şu ana kadar güçlü bir eko sistem oluşturduk. Aslında her biri hem müşterimiz hem de iş ortağımız olmaya başladılar. Dolayısıyla, onların uygulamalarını da Avrupa’ya taşıyarak aslında bir nevi katma değer transferi sağlamış oluyoruz” dedi.